26 Eylül 2011 Pazartesi

ne istediniz lan benden??


(bu yazimiz uzun zamandir sormak isteyip de soramadigim 
bu kiymetli sorunun artik nihayet sorulmasi 
ve benle derdi olanlara toplucasindan bir cevap verilmesi icin yazilmistir. 
ve tabii bi de benzer dertten muzdarip olanlarimiza 
belki bi yardimim dokunur diye dusunerek, dolayısıyla abartarak... :)
ha bi de bu yazimizin soyle de bir ozelligi olsun. 
benim derdim olanlar adina bana da yazilmis olsun. 
dolayısıyla bitince bir de o gözle okunsun.
adaletimden de sual olunmaz masallah :))

once sunu soylemek isterim ey benimlederdiolanlar!
insan denen varlik insan denen varliga mecbur degil.
vallahi degil.
bir adada yiyecek, icecek ve sicacak yerle de omur gecer.
tek insan olmasa da olur.
bu sebepten begenmeyenler gitsin her zaman en birinci kuraldir.
(ben begenmedigimde giderim, gittiklerim bilir)

sonra bi de sunu bilin ey benimlederdibiturlubitmeyenler!
gidicem ben buralardan.
siz gitmezseniz zaten ben gidicem.
o yuzden sikinti yok.
rahat olun.
sorun cikarmadan insanin uykusunu kaciracak tuhafliklar yapmadan bi sure durun.
gidin hayatinizi filan yasayin.
bi sure benimle ugrasmadan yasamayi deneyin - bakalim oluyor mu?
dedikodumu yapmayin.
beni incelemeyin dost sohbetlerinde.
size de zarar.
madem dert veriyorum size di mi ama?
hayat bensiz daha guzelse size...
either keep me out of sight or out of mind.

bundan sonraki sozlerim israrla kalanlara...

manyak misiniz?
doktorunuz bu duruma ne diyor?
benim uzerimden yuruttugunuz bir deney filan mi var?
bir tez ispati icin mi beni belli bir mesafeden gozleme tabii tutuyorsunuz?
ara sira arayarak, hafif sapikvari bir cek-birak duzeni tutturdunuz,
gecmiste bir iliskimiz mi oldu?
- iliski derken, sevistik de haberim mi yok?
-- sevistik ve ben gotumu mu dondum akabinde?

ben size bir soz mu verdim de tutamadim?
kim size ne sozler verdi de tutamadi diye bir hesap defteri mi var?
ohoooo... o zaman zaten sizin epey mesainiz var.
ozen departmanindan mi caktigim icin - sizin gosterdiginiz ozene kiyasla?
yoksa eforda mi sinifta kaldigim icin - yine beklenen, sizden gelen efora kiyasla?
iyi niyette mi problem gordunuz? iste orada dur.

toplumsal hafizasi olmayan toplumlarin bireysel hafizasi olur mu ki? tabii ki olmaz.
insan cani ne isterse onu dusunur,
kimi neyle ozdeslestirmek kolayina gelirse o tuzaga dusurulur.
sonra da gecmise donup her seyi yeniden, bu yeni oyuna gore anlamlandirir.
cunku insan gece uykusunda nasil rahat edecekse oyle pozisyon alir.
cunku insanin kendine karsi en buyuk ve tek sorumlulugu kendini mutlu etmektir
- önünü arkasini dusunmeden.

kendi canini incitme, huzurunu kacirma pahasina,
karsi tarafin niyetini gercekten anlama gayretine girenler...
sanirim bu cagda tukenmistir.
gecmisten biriktirdiyseniz, soyu tukenmeden edinebildiyseniz, ne ala, ne mutlu sana...
ama hala pesindeyseniz, bulurum saniyorsaniz, valla taze bitti, kalmadi diyecegiz...
gerci bende var... ve severim paylasmayi... insanlar birleserek cogalir.
bende biriken kalabaliga katilmaya herkes buyursun...
kalanlara eklenmeyi ben de isterim elbet...
bu noktada bir envanter çalışması anlamlı olur, buyrun.

sag bastan kalanlar:
ilk asklariniza birlikte taniklik ettikleriniz...
en buyuk zaaflarinizi gostermekten asla cekinmedikleriniz...
en zayif aninizda dusene bir tekme de benden demeyenleriniz...
hatta etrafiniza siper olanlariniz...
birlikte hata yaptiklariniz...
telafi gucu gelismisler...
unutulsa da bunu sevginin, sayginin bir olcusu saymayanlariniz...
hayatta, cicekte, bocekte ve insanda kusur aramayanlariniz, kusurlari sevenleriniz...
celiskilerinizi ezbere bilenleriniz...
olumde, hastalikta ve mutlulukta bir olduklariniz...
kafasi sizin icin de calisanlar...
kafayi birlikte calistirip, parayi birlikte harcadiklariniz...
benim \ senin demeyen, diyemeyenleriniz...
onca kirginliklara, uzuntulere ragmen, icini bildikleriniz, icimizi bilenler, tahtindan indirmediklerimiz...
bu hayatta ben olmasam bile, o mutlaka olsun diyecekleriniz...
gonlunuzle bir olanlar...
fizandan yetisecekleriniz, yetisemezseniz problem etmeyecekleriniz...
gozyasinizi saklamadiklariniz.
birlikte uyuyup, uyandiklariniz...

sol bastan gule gule gidenler:
hayati oldugundan da karmasik, yordugundan da yorucu,
zaten kisa oldugu halde daha da kisacik yapanlar...
omrumuzu yiyenler...
beklentide sinir tanimayanlar, standartlari goklere koyanlar,
super yuksek esiklerinden etraflarina duvar orenler...
ozursuzler, utanmazlar, pisman olmazlar ve inatcilar
- herkese af olan o kapiyi calmayi kendine yakistiramayanlar...
kulaksiz, kalpsiz ve dokunmasiz kalanlar...
hicbirseyi begenmeyen cunku kendini maalesef cok begenenler...
bazi seyleri begenen ama hayatta hala begenmeyecek bir seyler arayanlar...
yaratilani severim yaratandan oturu'nun gercek manasini cozecek kadar,
henuz o kadar kitap okumamislar...
insani sevmeyi insanla eglenmekle karistiranlar...
uretmeyenler ama tuketenler... kendini, kucuk mutluluklarini, hayatin guzel taraflarini...
yikanlar, yikmaktan yana olanlar, kusmekle, surat asmakla,
ozur beklemekle vakit kaybedenler...
(ozur beklenmemesi ama dilenmesi gereken bir seydir
- en azindan mevlanaya ve dunya uzerindeki basit bir toz parcasi olan bana gore oyle...)

uzaktan saygiyla el salladiklarim:
bu oyundan sikilanlar...
susanlar...
konuyu kapatanlar...
ozurle mozurle derdi olmayanlar...
artik hatirlamayanlar...
artik onemseyemeyenler...
baska bir hayata gecenler...
ve zaten cok mutlu olanlar...
hicbirimize ihtiyaci olmayanlar...

onun disinda...
derdiniz ne sizin?
ne istediniz, istersiniz benden?
birbirinizden?
bazen dusunuyorum da..
hic konusamasak, kelimeler olmasa, dil olmasa daha guzel anlasirmisiz biz insanlar...
mecbur kalirmisiz tokadimizi gostermeye, daha cok opmeye, sarilmaya,
birbirimize siginmaya...
kelimeler hislerimizi golgelemeye devam ediyor.
ve kim her gun en cok kimi dusunuyor, en iyi dualarini kimlere gonderiyor,
hepsi kelimelere dokulunce yanlis anlamlara geliyor.
bitirirken sunu da soylemekte fayda goruyor insan...
en kotu insani bile bir seven vardir, oradan referans almakta da fayda vardir.
yeni bir bakis acisi kazanir insan. birileri en azindan birilerinin evladi, yari, sirdasidir.

sozlerim tutarsizdir ama sevgim tutarli, bir gun elbet bir yerden sasirtir seni...
(irem bunu koy app'e... damardan oldu bu... ;))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder